18 Eylül 2014 Perşembe
Renklerin yaşı yoktur
SORU: 'Önce daha yere yakin olan diyecektim ama belki de soldaki. Cunku yaslaninca bu renk olmaz bu desen genç isi demem gibi geliyor bana. Der miyim?... Sen der misin? :) '
Ya biliyorsun huyumu ahretliğim bana soru sorulunca evet ya da hayır diyemem ben.O soruyu cevaplayana kadar geçmişe bir dokunacağım ,şimdiden bir dem vuracağım, geleceğe 'abi bir hayale bakıp çıkacaktım' diyeceğim. Yani illa ki uzun uzun anlatacağım..
Sene kaç diyelim. Lise zamanları. Yani 93-96 arası. Ben kaç yaşındayım o zamanlar düşünelim. Yok kız korkma neydi o kadının adı hahh Ömür Gedik gibi bir yaş hesaplaması yapmayacağım.16 diyelim.
O yaşlarda hatta bak şimdi hatırladım ortaokul yıllarında hep siyah giyinirdim bundan sana hiç bahsetmiş miydim? Siyah ya da en fazla kahverengi. Ev siyah tayt- pantolonlarla doluydu. Annem yaşlı kadın mısın? sen biraz da farklı renkler giy diye başımın etini yerdi. Ben dinlemezdim.
Hatta bir gün ne oldu biliyor musun? Ortaköy de dolanırken esnafın biri beni görünce yanındaki adama abi bak satanist geçiyor dedi. O aralar satanist haberleri çok gündemdeydi. Hiç tanımadığım bir adama öyle içerlemiş, öyle kırılmıştım ki anlatamam sana. Satanistlik ve ben düşünebiliyor musun? Hatta dur ya aynı cümle de bile çok anlamsız. Şöyle yazayım. Satanistlik. Ve ben.
Lisede otobüsle giderdim okula. Her sabah 06.50 otobüsü. O otobüsün sakinleri belliydi. Ulus durağında hafta içi her sabah 50-55 yaşlarında bir kadın binerdi.Saçları kısacık, etine dolgun ve ben boylarında. Bu kadını ben hiç koyu bir renkle görmedim.Cıvıl cıvıl etekleri, renk renk atkıları, montları vardı. Ne bilim garibime giderdi. Galiba renklerden ziyade o yaşta o renkleri giymesiydi garipsediğim.
Üniversiteye başladığım da sebebini hiç sorma -yok ahretliğim sana anlatamayacağımdan değil bende bilmiyorum- renklenmeye başladım. Sadece ve sadece kendi istediğim için. Önce maviyi, sonra kırmızıyı en sonra da yeşili keşfettim. Renklerin enerjisinin ruhuma dokunduğunu keşfettim. Bu sefer de koyu renkler giyemez olmuştum. Başka başka renkler girdi hayatıma sonra.Yaşım ilerledikçe daha çok renklenir olmuştum. Yani yaş aldıkça renklendim, yaş aldıkça desenlendim...
Dünya döner iken benim düşüncelerimin yerinde durması mümkün değil o garipsediğim kadını anlar hatta sever oldum.O yaşlarda bende öyle giyineceğim bile dedim. Allah uzun ömür versin annemin sesi bak kulaklarımda.. Genç kız mısın sen? o eteğin rengi ne öyle... Dinlemeyeceğim onu.. Yaşasın kötülük:)
Kısaca anlatmak istediğim ahretliğim:) renklerin yaşı yok bana göre o yüzden demem. Sana gelince evinin kapısı kırmızı, koltuğu sarı olan bir kadın ne kadar derse o kadar dersin bence....
Not: Alooo sende karala birşeyler, kendi kendime konuşuyorum gibi geliyor bazen:))
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder